26 Şubat 2021 Cuma
Davut ÇETİN
Yönetim Kurulu Başkanı
Sayın Başkan,
Sayın Divan,
Sayın Meclis Üyeleri,
Değerli çalışma arkadaşlarım,
Hepinizi şahsım ve yönetim kurulumuz adına sevgi ve saygıyla selamlıyor, sağlık ve afiyet diliyorum.
Öncelikle Irak Gara’da teröristlerce katledilen şehitlerimiz için derin üzüntümü paylaşmak istiyorum. Büyük bir acı yaşadık. Şehitlerimizin ailelerine Odamız adına başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Terörist katilleri lanetliyorum. Terörle mücadelenin siyaset üstü bir beraberlikle başarıya ulaşacağına inanıyorum. Bu vesileyle ulusal birlik ve uzlaşma çağrımızı bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Konuşmamın başında bir önemli konuda bilgi vermek istiyorum. KÖK ödüllerimizi Nisan ayında Kuruluş Yıldönümümüz vesilesiyle vermek üzere ödül sürecini başlattık. Bu yıl KÖK ödülleri eseri olarak Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemize bir uçak hangarı yapıyoruz. Yönetim kurulumuz oraya sevgili Erol Erkan ağabeyimiz adını vermeyi kararlaştırdı. Konuştuğumuz bütün arkadaşlar bu kararımıza katıldılar. Bunun için yönetim kurulumuza ve hepinize teşekkür ediyorum.
Öncelikle değinmek istediğim bir konu da son günlerde basınımızda Antalya’nın sahipsiz kaldığı yolunda yazılan yazılardır. Düden şelalesinin denize döküldüğü yerde balıkların ölmesi, Korkuteli’nde kömür ocağı gibi çeşitli sorunlar ortaya çıktığı zaman gazeteci arkadaşlarımız Antalya’nın sahibi yok mu diye soruyorlar. Bu biraz haksız bir sorudur. Çünkü artık Antalya bir metropol şehirdir. İstanbul’un sahibi, Ankara’nın sahibi ne kadar varsa Antalya’nın da o kadar var. Eskiden küçük bir şehir iken kurumlar ve kişiler şehir için daha önemliydi, artık Antalya ekonomisiyle ve nüfusuyla büyük bir şehirdir. Kimse tek başına çok şey yapamaz. Tarım çağında bölgenin ağaları vardı, küçük şehirken şehrin eşrafı vardı, artık o devirler geçti.
Maalesef ülkemizde sorun halen her konuda aşırı merkezi yapının devam etmesi, yerel yönetimin, yerinden yönetimin zayıf kalmasıdır. Diğer reformlar gibi yerel yönetim reformu da gecikiyor ve bu da yerel sorunların çözülememesine neden oluyor.
Ayrıca bu çağda şehrin sahibi halktır, yani şehirde yaşayan, çalışan, kazanan herkestir. Halkın şehrine sahip çıkması ise siyasetin ve yerel yönetimlerin vatandaşın aktif katılımını sağlamasına bağlıdır. Biz bunu Antalya 4.0 projesinde, kent 4.0 çalışmasında söyledik. Vatandaşı aktif vatandaş haline getirmeliyiz dedik.
Bu sorunlara rağmen biz kent birlikteliği sağlamak için gayret ediyoruz. Birazdan stratejik plan konusunda bu konuda yaptıklarımızı anlatacağım.
Elbette ki, deniz suyu kirlenmesi, tarım arazilerinde kömür ocağı gibi konularla Oda olarak ilgileniyoruz. Ama bazen ilgili kurumlar bile yeterli bilgiye sahip olamıyor. Düdendeki sorunun kaynağı halen tam olarak belirlenemedi.
Narenciye alanının ne yapılacağına Ankara’dan karar veriliyor. Biz basından öğreniyoruz, her yeri, şehrin değerlerini paraya çevirmek hastalığından kurtulmalıyız.
Finike’de, Hisarçandır’da ağaçların kesilmesi, Korkuteli’ndeki kömür ocağı meselesi gibi konular ortak akılla ele alınmalıdır. Tarım arazisinde kömür çıkarılması çevreye zarar verecekse savunamayız. Türkiye’nin Antalya kömürüne ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Memlekete faydası olacak değerli bir maden olsa neyse, ama yerin altındaki her şeyi çıkarıp satmak zorunda değiliz. Biraz da gelecek nesillere bir şeyler kalsın. Bu tür kararlar verilirken fayda ve maliyet yanında sosyal fayda ve maliyet de düşünülerek konu değerlendirilmelidir.
Değerli arkadaşlar,
Bir yıla yakın süredir yönetim kurulu ve meclis toplantılarımızı sanal ortamda yapıyoruz.
Meclisten bazı arkadaşlarımızdan fiziksel toplantı yapalım teklifi geliyor ancak hassas bir dönemden geçiyoruz. Yaptığımız toplantılar nedeniyle tek bir arkadaşımızın bile hastalanmasının sorumluluğunu alamayız. Diğer taraftan Bakanlıkların ve TOBB’un kuralları da belli. Bu sanal toplantıları sevdiğimiz için değil, mecbur olduğumuz için yapıyoruz, bir an önce normal çalışmaya dönmeyi biz de istiyoruz. Bana kalsa ben fiziksel toplantılara başlarım, çünkü zaten her gün akşama kadar ya odada ya diğer kurumlarda toplantı ve ziyaretlerimiz oluyor.
Ama bizim toplantılarımız birkaç kişilik toplantılar olduğu için sorun olmuyor, toplantılar kalabalıklaştıkça kontrol zorlaşıyor. Ankara’da üst düzey toplantılara gittiğimizde PCR testi yaptırarak gidiyoruz.
Şu günlerde virüsün mutasyonu, Güney Afrika virüsü gibi türleri gündemde. Bu virüs hem hızlı yayılıyor hem gençleri de etkiliyor. Artık biraz daha sabırlı olalım, aşılama tamamlandığında inşallah önümüzdeki aylarda normale döneceğiz.
Bildiğiniz gibi artık önlemlerde vaka sayısına göre il düzeyinde karar verilecek, iller düşük risk, orta risk, yüksek ve çok yüksek risk gruplarına ayrılacak, düşük riskli illerde önlemler gevşetilecek.
Sağlık Bakanlığı il vaka sayılarını yayınladı, bu tabloyu siz de görmüşsünüzdür.
Buna göre en yüksek vaka bölgesi Trabzon, Rize, Giresun gibi Karadeniz illeri, en düşük vaka bölgesi ise Mardin, Hakkari gibi Güneydoğu bölgesi. Antalya’da vaka oranı 100 binde 79 düzeyinde yani beklediğimizden daha yüksek. Bu veri Ankara için 35, İstanbul için 68, İzmir için 43 olarak açıklandı. Antalya 79 ile yüksek risk grubuna giriyor. Bu konu ticaret ve turizm için de hayati bir konudur. 20 gün seferberlik ilan ederek turizm sezonuna kadar bu sayıyı hızla düşürmemiz gerekiyor. Korona mücadelesinde ne kadar başarılı olursak normal hayata o kadar hızlı döneriz. Dolayısıyla herkese, hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.
Aşılamanın da hızla tamamlanmasını bekliyoruz. Antalya’da henüz 65 yaş üzerinde aşı devam ediyor.
Turizm, hizmet sektörü, kalabalık işyeri çalışanları gibi öncelikli kesimlerde aşı hızla tamamlanmalıdır.
TOBB Turizm Meclisi toplantısında seyahat acentaları temsilcileri Bakanlığın onay vereceği aşıların ithal edilmesinin ve isteyenin özel sağlık kuruluşlarında ücretini ödeyerek aşı olmasını önerdiler. Bu imkân verilse aşı ithalatı mümkün olabilir mi bilmiyorum, olabilse aşılama daha hızlı olurdu. Özel sağlık kuruluşları ücretli Covid testleri yaptılar, aynı şekilde aşıyı da yapabilirler.
Korona mücadelesinde ne kadar başarılı olursak normal hayata o kadar hızlı döneriz.
Rehavete kapılmadan hem önlemlere hem aşılamaya destek olmalıyız. Dolayısıyla herkese, hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.
Sevgili arkadaşlar,
Pandemi bir taraftan çok sayıda üyemizin işini etkilemeye devam ediyor. Yiyecek ve içecek sektörümüz HES kodu alarak müşteri kabul etmek için taleplerde bulundular, bu konuda yoğun girişimde bulunduk. Gerçekten çok mantıklı olmayan adaletsiz bir süreç yaşıyoruz. Marketler açık, cadde mağazası kapalı. Oteller açık restoranlar kapalı.
Otel içinde SPA merkezi açık, dışarıdaki kapalı. Bazı toplantılar serbest, bazıları kısıtlı. Bu konularda çok şikayet aldık ve alıyoruz.
Şimdi Mart ayı başında yiyecek- içecek işletmelerinin kontrollü olarak açılmasını bekliyoruz. Kapasite kısıtlaması, süre kısıtlaması gibi kurallar getirilecektir. Kurallara uyulursa peyderpey normalleşme süreci de başlayacaktır. Bu konuda hem işletmelerin hem de halkımızın duyarlı olacağını temenni ediyorum.
Kapalı kalan işyeri destekleri konusunda artık konuşmaktan yorulduk. Geçen hafta sektöre destek genelgesi yayınlandı.
KDV beyannamesine göre cirosu %50’den fazla düşen işletmelere 40 bin liraya kadar destek kararı çıktı. Ben geçen yıl desteklerin ciro kaybına göre verilmesini önermiştim. Bir yıl sonra bu uygulama yiyecek-içecek sektöründe başladı. Fakat maalesef bu destek de yetersiz kaldı.
Bizim üyelerimizde aylık 40 bin lira kira veren işletme varken, devlet desteğinde 40 bin lira tavan uygulaması fayda sağlamıyor. Bu limit 200- 300 bin lira olmalıydı.
Biz üyelerimize kira indirimi konusunda çok uğraştık, ama sonuç alamadık. Şimdi havalimanları kiraları konusunda yeni karar alındı. Havalimanı işletmelerinden 2020 yılı kirası alınmayacak, 2021 ve 2022 kiraları %50 indirimli olacak.
Bu desteğe bir itirazımız yok, ama birkaç işletmeye sağlanan imkan kadar bir destek yüzbinlerce işletmeye de sağlanmalıydı. Bu konuda da birçok kişiden tepki geldi ve bu tepkiler de haklıdır.
Daha önce de söyledim, pandemi bütün dünyada adaletsizliği artırdı. Bazı sektörlerde büyük şirketler karlarını katladı, borsalar rekor kırdı. Diğer tarafta insanlar işlerini kaybetti, işsizlik rekor kırdı.
Bütün sorunlara rağmen Türkiye ekonomisi beklentilerden daha iyi bir performans gösterdi. 2020’de dünya ekonomisi %3 civarında küçüldü, bizim ekonomi yönetimi de Eylül ayında bile küçülme bekliyordu, ama şimdi %2 civarı büyüme bekliyoruz. Türkiye ekonomisi 2020’de büyüme kaydeden Çin, Tayvan, İrlanda, Vietnam gibi ekonomiler arasına girmektedir. Çin ihracat ve e-ticaret sayesinde büyüdü, biz ise kredi dopingi sayesinde büyüdük.
Hizmet sektörü ve giyim küçülürken, imalat sanayi %1.8 büyüdü. Kimya sektörü, kağıt, plastik, çimento, makine, metal sektörleri üretimlerini artırdı. Konut, otomotiv, beyaz eşya, elektronik, gibi sektörler 2019’a göre ciddi satış artışı sağladılar. Ocak ayında bile Avrupa’da otomotiv piyasası %26 küçülürken bizde %60 artış oldu.
Vergi ve faiz artışı olmasaydı yüksek büyüme devam ederdi.
Dünyada pandemi döneminde faizler düşürülürken, biz önceki yıllardaki politika hataları yüzünden pandemide faiz artırmak zorunda kaldık.
Şimdi konut satışları ve genel iç piyasa yeniden durgunlaştı, bunu zaten bekliyorduk.
Dün açıklanan reel sektör güven endeksi son dönemdeki yavaşlamayı göstermektedir. Sarı renk inşaat sektörü endeksidir, düşmektedir. Kırmızı perakende pandemi öncesinde 122 iken Şubat ayı 108’dir. Hizmet sektöründe beklentiler yatay şekildedir, herkes normalleşmeye geçilmesini beklemektedir.
Temennimiz, gelecek aydan itibaren normalleşmenin başlaması ve turizmin hareketlenmesidir. Enflasyon yaza doğru inişe geçecektir, enflasyon düşerse faiz düşüşü gündeme gelecektir. 2021 yılı için büyüme tahminleri %5-6 civarındadır. Politika hatası yapmazsak bu yıl dünya genelinde iyileşme yılı olduğu için bizde de pandemiye göre toparlanma olacaktır.
Dönem |
Antalya |
Antalya'da Değişim(%) |
Türkiye'de Değişim(%) | |||
|
|
2019 |
2020 |
2021 |
|
|
Zorunlu Sigortalı Sayısı |
Kasım |
545.581 |
527.671 |
|
-3,28 |
5,43 |
SGK Esnaf Sayısı |
Kasım |
99.422 |
104.014 |
|
4,62 |
4,23 |
Karşılıksız Çek Hacmi (bin TL) |
Ocak - Aralık |
782.836 |
714.029 |
|
-8,79 |
-51,94 |
Karşılıksız Çek Oranı (%) adet |
Aralık |
1,2 |
0,9 |
|
|
|
Vergi Tahsilatı |
Ocak |
|
914.281 |
980.335 |
7,22 |
17,52 |
Dahilde Alınan KDV Tahsilatı |
Ocak |
|
133.629 |
134.640 |
0,76 |
35,59 |
İhracat (bin dolar) |
Ocak |
|
119.208 |
142.425 |
19,48 |
0,40 |
Yaş Meyve-Sebze İhracatı (bin dolar) |
Ocak |
|
46.146 |
57.146 |
23,84 |
9,32 |
Yatırım Teşvik (Sabit Yatırım milyon TL) |
Ocak - Aralık |
6.206 |
5.168 |
|
-16,73 |
24,74 |
Otomobil Sayısı |
Ocak - Aralık |
520.199 |
552.589 |
|
6,23 |
4,77 |
Konut Satışı |
Ocak |
|
6.150 |
3.010 |
-51,06 |
-37,87 |
Ticarethane Elektrik Tüketimi (MWh) |
Ocak - Kasım |
4.021.434 |
2.703.218 |
|
-32,78 |
-3,58 |
Antalya Hal Ürün Ortalama Kg Değeri (TL) |
Ocak |
|
3,83 |
3,56 |
-7,07 |
|
Değerli arkadaşlar,
Antalya ekonomisinde durumu zaten biliyorsunuz, 2020 yılını krediyle geçirdik, şimdi turizm sezonunu bekliyoruz.
Ekonomik verilerde Türkiye ortalamasına göre iyi olan az sayıda veri var. Diğerleri genellikle olumsuzdur.
2020’de Türkiye’de sigortalı çalışan sayısının azaldığı tek il Antalya oldu. Vergi tahsilatımız Türkiye’nin oldukça gerisinde. Yatırımlar ve konut satışında da aynı durum söz konusudur.
Her şeye rağmen üç alanda Türkiye ortalamasına göre daha iyi gelişme gösterdiğimizi söyleyebiliriz. Kayıtlı esnaf ve işveren artışında, otomobil artışında, ihracatta Türkiye ortalamasının üzerine çıktık. Ayrıca 2020 yılında konut fiyatı artışında bölge olarak %43 oranıyla ilk sırada yer aldık.
2020’de ülkemiz ihracatı %6 düştü, Antalya ihracatı ise %5.5 arttı.
SEKTÖR |
2019 |
2020 |
DEĞ. |
Çelik |
30.062,16 |
29.616,06 |
-1,48% |
Çimento, Cam, Toprak Ürünleri |
13.204,07 |
7.472,63 |
-43,41% |
Demir ve Demir Dışı Metaller |
60.792,89 |
57.979,69 |
-4,63% |
Elektrik Elektronik |
26.680,91 |
20.983,40 |
-21,35% |
Hazırgiyim ve Konfeksiyon |
17.814,34 |
15.077,56 |
-15,36% |
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar |
28.155,50 |
35.526,25 |
26,18% |
İklimlendirme Sanayii |
35.018,26 |
43.740,87 |
24,91% |
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri |
134.960,28 |
149.529,37 |
10,80% |
Madencilik Ürünleri |
264.228,58 |
240.647,04 |
-8,92% |
Makine ve Aksamları |
38.643,24 |
34.448,40 |
-10,86% |
Meyve Sebze Mamulleri |
8.200,85 |
20.762,07 |
153,17% |
Mobilya, Ağaç Ürünleri |
136.292,25 |
166.725,89 |
22,33% |
Mücevher |
20.222,10 |
5.395,35 |
-73,32% |
Otomotiv Endüstrisi |
11.008,13 |
9.751,21 |
-11,42% |
Savunma ve Havacılık Sanayii |
39.890,40 |
9.552,14 |
-76,05% |
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller |
15.669,99 |
11.089,28 |
-29,23% |
Süs Bitkileri |
46.719,86 |
46.508,94 |
-0,45% |
Tekstil ve Hammaddeleri |
3.483,40 |
3.399,72 |
-2,40% |
Tütün |
1.187,62 |
5.951,34 |
401,11% |
Yaş Meyve ve Sebze |
397.625,44 |
493.813,24 |
24,19% |
TOPLAM |
1.344.034,36 |
1.418.918,67 |
5,57% |
Değerli arkadaşlar,
Son dönemde ihracatımızı hammadde maliyetlerinde artış, navlun maliyetleri, konteyner maliyetleri ciddi ölçüde zorlamaktadır. Pandemi nedeniyle dünyada konteynerler dönmüyor. Bu da hem tedarik sıkıntısı yaratıyor hem de navlun maliyetleri had safhaya çıkıyor.
Bu konuyu Rifat Başkanımızla görüştük, TOBB yönetiminde ele aldık. Deniz Ticaret Odamızla görüştük. Bir çözüm arıyoruz.
İhracatta ve yatırımlarda tarım sektörümüz önemli bir performans sergiledi. İhracatımız ve yatırımlarımız tarım sayesinde arttı, 2020 yılı tarım yatırımları yılı oldu.
YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ |
2020 | |
BELGE SAYISI |
SABİT YATIRIM | |
|
(ADET) |
(MİLYON TL) |
ANTALYA |
716 |
5.168 |
Hizmetler |
64 |
1.901 |
Tarım |
581 |
2.477 |
İmalat sanayi |
62 |
490 |
Madencilik |
3 |
30 |
Enerji |
6 |
270 |
Tarım yatırım belgelerinde rekor kırıldı, tarım sektörü bir önceki yılda sanayiyi geçerek ikinciliğe geçmişti, 2020’de turizmi de geçerek ilk sırayı aldı.
Bugün bir de kredi durumumuzla ilgili son verileri paylaşmak istiyorum. Antalya 2020 yılında ekonomik afet yaşadı, buna rağmen kredi ödemelerinde büyük bir sıkıntı yaşanmadı. Bildiğiniz gibi 2020 yılında kredilerimiz %46 oranında arttı.
KREDİLER (000 TL) |
Değişim-% | ||
|
2019 |
2020 |
|
ANTALYA |
92.908.824 |
135.972.009 |
46 |
Tüketici |
20.096.814 |
28.023.470 |
39,4 |
Gıda |
991.115 |
1.444.691 |
46 |
İnşaat |
2.840.501 |
3.401.082 |
19,7 |
Metal Maden |
462.237 |
546.764 |
18,3 |
Toptan Ticaret |
4.585.417 |
6.251.052 |
36,3 |
Turizm |
35.464.727 |
52.873.821 |
49,1 |
Tarım |
4.705.985 |
6.690.243 |
42,2 |
Enerji |
1.080.969 |
1.249.622 |
15,6 |
TAKİPTE KREDİ ORANI % | ||
|
2019 |
2020 |
ANTALYA |
5,02 |
2,83 |
Takipteki Gıda |
7,1 |
4,1 |
Takipteki İnşaat |
18,5 |
17,4 |
Takipteki Maden |
7,6 |
6,4 |
Takipteki Toptan Ticaret |
8,7 |
6,8 |
Takipteki Turizm |
4,5 |
1,69 |
Takipteki Tarım |
3,3 |
1,97 |
Takipteki Enerji |
3 |
2,3 |
Bu plan sadece Yönetim Kurulumuzun çalışma planı değildir, komitelerimizin ve meclisimizin de katkıda bulunduğu bir plandır. Odamızın stratejik planı Antalya ekonomisinin vizyonudur, dolayısıyla bu konuya dikkatinizi rica ediyorum.
Şehrimizde bütün kurumların ortak hedefleri olmalıdır, çünkü kentin hedefleri şirketlere, girişimcilere ve gençlere vizyon verir. Stratejik planımız bu doğrultuda bir ilk çerçevedir. Önümüzdeki aylarda bu konuları yerel yönetimlerimizle, paydaş kurumlarımızla birlikte daha kapsamlı bir şekilde ele alacağız.
Bildiğiniz gibi, dünya ekonomisinde ülkeleri, kentleri ve işletmeleri ilgilendiren iki önemli gelişme alanı bulunuyor,
birisi dijitalleşme, diğeri iklim değişikliğidir. Ekonomilerin geleceği bu iki ana eksene bağlı olacaktır.
ATSO 2021-2024 DEĞİŞİMİ BİRLİKTE YÖNETMEK: AĞ EKONOMİSİ | |||
KAPSAM |
PROJELER |
ÇALIŞMA GRUPLARI | |
DİJİTAL DÖNÜŞÜM |
Antalya 4.0 |
Veri portalı ve yapay zeka uygulamaları Dijital destinasyon yönetimi projesi Dijital tarım-Vodafone Dijital turizm kioskları Rota Antalya-dijital ve alternatif turizm uygulamaları |
-DİJİTAL DÖNÜŞÜM -DİJİTAL TURİZM-DESTİNASYON YÖNETİMİ |
ÇEVRECİ DÖNÜŞÜM |
Yeşil Dönüşüm Estetik dönüşüm |
İklim Değişikliğine Dirençli Ekonomi Yol Haritası Döngüsel Ekonomi Platformu ATSO Binası elektrik üretimi ve sıfır atık hedefi Kent estetiği örnek projesi |
-ÇEVRECİ DÖNÜŞÜM -KENTSEL DÖNÜŞÜM |
YARATICI DÖNÜŞÜM |
Bilişim, Biyoteknoloji, Sağlık Turizmi ve Teknolojileri, Kültür Ekonomisi |
EXPO Alanı projesi Facebook istasyonu İNOVATSO start-up eko sistemi geliştirme Tarım, sanayi ve ticarette geleceğin ürünleri araştırmaları |
-YARATICI EKONOMİ DÖNÜŞÜMÜ |
ÖZGÜN-KİMLİKLİ YEREL EKONOMİ DÖNÜŞÜMÜ |
Antalya işletmelerinin güçlendirilmesi |
Antalya Yerel Ürün Mağazası Bölgesel Ticaret Fuarı ATSO Avantaj Kart Planlı tarım ve ticaret projeleri |
-YEREL EKONOMİ DÖNÜŞÜMÜ |
SOSYAL VE KURUMSAL DÖNÜŞÜM |
Sosyal girişimcilik ve dayanışma Kurumsal yetenek geliştirme |
Toplu İşyeri ve Lojistik merkez projesi Sosyal girişimcilik proje yarışması Danışmanlık hizmeti projeleri (dijital markalaşma, yapay zeka, arabuluculuk, mentorlük) |
|
ATSO 140. YIL VE CUMHURİYETİN 100. YILI PROJELERİ |
-100. YIL |
Dijital Dönüşüm
Dijital dönüşümle oda olarak önce e-oda ve mobil-oda sürecini tamamlayacağız. ATSO veri platformunu kuracağız, daha sonra bunun Antalya veri portalı olması için çalışacağız. Antalya 4.0 kapsamında başlayan çalışmalarımızın üzerine ekleyerek yol alacağız.
Kuracağımız veri toplama, derleme ve analiz sistemi ile üyelerimize daha iyi hizmet verme, üye iletişimini güçlendirme, turizm gibi alanlarda yönlendirici çalışmalar yapma imkanı sağlayacaktır.
Dijital dönüşümde bir hedefimiz dijital turizm destinasyon yönetim sistemini kurmak olacak. Antalya gibi bir turizm başkenti, turizmi büyük veri ve yapay zeka sistemiyle yönetmelidir. Bu konuda bir çalışma grubu oluşturacağız.
Çevreci Dönüşüm
Çevreci dönüşüm çalışmalarımızın odaklandığı ana unsurlardan birisi olacak. İnsanoğlu olarak doğal yapıyı bozuyoruz.
Son dönemde çevre felaketlerinin arttığını, kuraklık ve su sorununun artık kalıcı bir sorun haline geldiğini görüyoruz.
Bu konu tarım, turizm, sanayi ve ulaştırma sektörlerimizi yakından ilgilendiren bir konudur. Bu nedenle ekolojik ve estetik dönüşüm hedefini koyduk.
Mühendis Odaları başkanlarımızla bir toplantı yaptık ve Çevreci dönüşüm platformunu kurmak için harekete geçtik. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği yaparak iklim değişikliğine dirençli ekonomi yol haritası için çalışacağız.
Antalya olarak ne zaman karbon nötr şehir olacağımıza karar vermeli ve bu hedefi koymalıyız.
Dünyada birçok şehir ve şirket 2025, 2030 yılları için hedefler belirledi. Antalya turizm ve tarım şehri olduğu için bu konuda öncü ve örnek olmalıdır.
Bu kapsamda bir başka hedefimiz de Odamızın elektriğini güneşten elde etmektir. GES projemiz için de çalışmaya başladık.
Artık kentsel dönüşümü de çevreci dönüşüm içinde düşünmeliyiz. Kentsel dönüşüm grubumuz vardı, bu çalışmaların kesilmemesi gerekiyor.
Ayrıca estetik dönüşüme de öncü olacak, örnek yaratacak projeler gerçekleştireceğiz. Dünya’da pek çok kent duvar resimleriyle, dış cephe giydirmeleriyle estetik dönüşüme önem verdi. Biz ise geride kaldık.
Bu konuda SİAD’larımızla birlikte bir çalışma başlatmıştık, pandemi aaraya girince o da kaldı. Artık mutlaka bir örnek proje gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bunun için de Şehir Plancıları Odamızla çalışmaya başladık.
Yaratıcı Ekonomi
Yaratıcı ekonomi dediğimizde, tasarım, sağlık teknolojisi, biyoteknoloji, oyun ve film endüstrisi, kültür ve reklam sektörünü kapsayan geniş bir içerikten bahsediyoruz.
İNOVATSO, ATSO Global, AKS hatta alternatif turizm projeleri bu kapsamda yer alacak.
Yerel Ekonomi
Bir başka hedefimiz yerel ekonominin güçlendirilmesidir. Toplu işyeri projesi ve akıllı lojistik merkezi projelerini bu kapsamda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
• Toplu işyeri için yasal düzenleme yapılmasını hep söyledik. Şimdi Ankara Ticaret Odası başkanımız da Organize Ticaret Bölgeleri kurulsun diyor. Aklın yolu bir. Ben de kendisine katılıyorum. Bu konuyu çalışacağız.
• Yerel lojistik ağın ne kadar önemli olduğunu pandemiyle birlikte gördük. Lojistik merkez ve toplu işyerinde sektörlerimiz ortak olarak yer almalıdır.
• Yerel ürünleri geliştirmek üzere Antalya markaları ve ticarileşme potansiyeli olan yerel ürünleri belirlemek üzerinde çalışıyoruz. Zor bir konu, ama bir şekilde başarmamız gerekiyor.
Çevreci Dönüşüm ile yerel ekonomiyi desteklemenin bir yolu döngüsel ekonomidir. Döngüsel ekonomi sıfır atık ekonomisi olarak biliniyor, ama aslında bir bölgede atıkları girdi olarak yeniden dönüştüren, hammaddeyi işleyerek satan, yani kendine yeten, katma değeri en yüksek düzeye çıkaran ekonomi modelidir.
Bir ilçenin kendi etini, sütünü, tahılını kendisinin işlemesi döngüsel ekonomi kapsamına girmektedir.
Döngüsel ekonomi modelinin özellikle Akseki, İbradı, Korkuteli, Gündoğmuş, Elmalı gibi ilçelerimiz için çok faydalı olacağına inanıyorum.
Sosyal ve Kurumsal Dönüşüm
Günümüzde bu tür ürünler veya sektörler ancak ortak girişimlerle, sosyal girişimlerle gelişebilir. Bu nedenle sosyal girişim teşvikini de hedeflerimiz içine aldık.
Kadın Girişimciler Kurulumuz ve Genç Girişimciler Kurulumuz ile birlikte ayrı bir sosyal girişim yarışması yapacağız ve ödül vereceğiz.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı sembolü
Sona bıraktığım, fakat çok önemli bir çalışma konumuz da Cumhuriyetimizin 100. Yılı sembolüdür. Bu proje bir yarışma projesi olmalıdır, bunu da hep birlikte ele alacağız.
Bu konuyu da meclisimizin sahiplenmesini rica ediyorum. Bir çalışma grubu kuralım ve şimdiden başlayalım, çünkü uzun zaman alacak bir çalışma olacaktır.
Sevgili arkadaşlar,
Bu planı sizlerin katkılarıyla hazırladık. İş ve eylem planlarımızı da tamamladık, şimdi bu çalışmaları hep birlikte gerçekleştirme zamanıdır.
Çalışma gruplarımızı hızla oluşturacağız, biz yönetim kurulunda bir görev paylaşımı yaptık, Sizlerden de çalışma gruplarına dahil olmanızı ve katkı vermenizi isteyeceğiz.
Sizler de lütfen çalışarak katkı vereceğiniz grubu bize bildirin. Grupların çalışabilir sayıda kişiden oluşması gerekiyor. Diğer STK’lardan, kurumlardan, üniversiteden de katılım sağlamaya çalışacağız.
Önemli olan taşın üzerine taş koyarak gelecek nesillere daha güzel bir Antalya emanet etmektir. Komitelerimiz de dijital dönüşüm, çevreci dönüşüm konularında sektörel işbirliği projeleri üzerinde durmalıdır.
Birçok sektörde işbirliğiyle sektörü ve ticareti geliştirecek çalışmalar mümkündür. Sektörel sorunlar sadece KDV, devlet desteği, zincir market, kredi gibi sorunlar değildir. Dünyada ticaretin kuralları değişiyor.
Hatta artık oyunun kuralları değil, oyunun kendisi değişmektedir. Eskiden satış elemanı eğitimi yapalım diye çalışırdık, şimdi satış elemanı yetmiyor, yapay zeka da kullanmamız gerekiyor ki geride kalmayalım. Dolayısıyla her sektörde bu çalışmalara önem vermeliyiz. 2015’te Sayın Rüstü Bozkurt’u davet etmiştik. Dünya sanayi 4.0’a geçti, siz kaçtasınız diye sormuştu. Hepimiz bu soruyu kendimize sormalıyız.
Pandemi yapacağını yaptı, artık geleceğe bakma zamanıdır. İnşallah önümüzdeki aydan itibaren turizm ve ticarette canlanmayı konuşmaya başlarız.
Bu dileklerle konuşmamı sonlandırırken hepinize sağlıklı günler diliyor, teşekkürlerimi sunuyorum.